14 Temmuz 2011 Perşembe

Sizden Değiliz !

Sizden Değiliz !

Akşam akşam Ya fettah ya rezzak !.. işte şimdi şimdi çok kızdım.. !!
...
...

Hakemin gözünün önünde toplara yapılan smaçları görmediniz, kızmadım..
Şeref, namus, hakkıyla kazanmak kavramları için yaşayan efsane başkanımızla alay ettiniz, kızmadım..
Elimizden, ayağımızdan, ciğerimizden kupaları söküp aldınız, kızmadım..
Ülkeye getirdiğimiz nadide futbolculara hayvanlar gibi çifteler attırdınız, attınız, atarlarken havaya bakıp ıslık çaldınız, kızmadım..
6 ay önce alkollü araba kullanıp kaza yapan topçumuzun haberini geçen hafta bile gazetelerdeki boşlukları doldurmak için yeniden yazdınız, kızmadım..
Her gün bir yıldız oyuncumuzu sattınız satılık sütunlarınızda, kızmadım..
Doğanlar aldınız, şahinler verdiniz, kızmadım...
En nadide pisliklerin en baş aktörüyken.. adalet timsali aslanlar gibi krallık tasladınız, kızmadım..
Takımı, klübü, tribünleri karıştırdınız, kızmadım..
Üzerimize adamlar gönderdiniz, şişeler attınız.. bizi öldürmek için organizasyonlar yaptınız, kızmadım..
Kendi başarısızlıklarınızı bize maletmeye çalıştınız, kızmadım..
Başarılarımız matem gününüz oldu.. acılarımız bayramlarınız oldu, kızmadım..
Hakem odalarını bastınız..basılmasına izin verdiniz.. bastılar, görmezden geldiniz, kızmadım..
Attığımız golleri o insan gözleriniz görmedi, kızmadım..
Dünyanın önünde eğildiği taraftarımızla dalga geçme cüretinize.. güldüm geçtim, kızmadım..
Ciğerlerimizden çıkan rekorları düdüklerle kırmaya çalıştınız, kızmadım..
Şarkılarımızı çaldınız.. küfürlerle bezeyip bize kustunuz, kızmadım..
Stadımıza bulaştınız, kızmadım..
Bize haksızlık yapan tüm ahlaksızları, hırsızları, katilleri savundunuz.. kızmadım..
Amaa...
İşi ne zaman ki Beşiktaş camiasını birbirine düşürmeye dayandırdınız.. işte o zaman çok kızdım..
Ne zaman ki.. yıllarca mâduru olduğumuz şerefsizliği benim takımımın teknik direktörünün, asbaşkanının yaptığına inandırdınız bir anlığına da olsa..
o zaman çok kızdım işte..
***
***
Beyler !!..
Diğerleri !!
Beşiktaşlı OLAMAYANLAR ve OLAMAYACAKLAR !!..

BeşiktaşJK Asbaşkanı Serdal Adalı ve Beşiktaş JK Teknik Direktörü Tayfur havutçu.. herhangi bir suç ile suçlanmış olabilirler..
Suç işlemiş de olabilirler.. işlememiş de olabilirler..
Bu size, bizim de sizler gibi olduğumuzu düşünüp gerine gerine gülme hakkını vermez !
Bu, sizin yıllardır içerisinde soluklanmaya alışık olduğunuz ve bizim içerisinde nefes alamadığımız o ahlaksız.. o kirli.. o amonyak kokulu atmosferde yaşamaya alışacağımızı göstermez..
Bu, Beşiktaş'ın şu anda bir miktar kafası karışmış taraftarlarının yarın aniden uyanacağı gerçeğini değiştirmez..
Bu olanlar; sizin o şikeli, mafyöz ve asparagas dünyanızla.. bizim mücadele, şan ve şereften başka bir şeyle dolu olmayan mazimizi yanyana bile getiremez.
İçine düştüğünüz ve her zaman düşme ihtimaliniz olan bu kanalizasyon çukurlarına bedenlerimizi çekebilirsiniz..
ama ruhumuzu?. Asla !
***
Zira Beşiktaşlı'nın ruhu, sizin o insan gözlerinizin göremeyeceği yerlerdedir.
Beşiktaşlı'nın ruhu, Beşiktaşlı'nın edebi; sizin o her zaman kazanan
Hatalarımız olur.. aramızda, yanlış yollara sapanlarımız olabilir..
Ama bu, sizden olduğumuzu göstermediği gibi.. içerisinde beyinden fazla boş alan olan kafalarınızın da alamayacağı kadar çok çaremiz vardır..
Varsa.. Kendi içimizdeki zehiri akıtmasını, akıtamıyorsak kolumuzu kesmesini biliriz.
Tapındığınız başarı ve sonuç kültürünün aksine, inandıklarımız vardır.
Yanlışlar karşılığında bedel ödemesini biliriz !
Bir şeyi hakedip haketmeden alıp almadığımızı sorgularız.. değerlendiririz, görürüz.. !
Ve haketmediğimizi gördüğümüz şey.. Karun'un Hazinesi de olsa, onu bir çırpıda yere çalıp, tuzla buz etmesini biliriz..
Suçu işleyen Beşiktaşlı'yı, her ne pahasına olursa olsun kurtarmak yerine, gönüllerimizdeki hapishanelere tıkmasını biliriz..
.. ki en acımasız hapishaneleriniz, bizim gönlümüzün mahkumlarına yedi yıldızlı otellerin suit odaları gibi gelir..
Onlar için en kötüsü; Beşiktaş taraftarının gönlünde düştükleri hapishane, en acımasız gardiyanlar ise kendi vicdanlarıdır..
Sözün özü şudur ki, boşuna heveslenmeyin..
Sizden değiliz beyler !
Sokaklarda.. binalarda.. stadyumlarda.. hatta cezaevlerinde..Bir süreliğine aynı ortamda bulunabiliriz..
Ve ama bir süreliğine.. Ve ama sizden değiliz.. Biline ! bedenlerinizin çıkamayacağı kadar yükseklerdeki soğuk bulutlardadır.